Çizgi ile tanıştığım ilk yıllardan beri çalışmalarımda bana yardımcı olan; gündüzleri gözümüzün içine giren güneşe, geceleri varlığıyla yüreğimi aydınlatan ay’a, beni uyanık tutan yaklaşık 123ton çay yaprağına tek tek, kullanmaktan bozduğum tüm bilgisayarlara, aça aça bitirdiğim kurşun kalemlere, tükenen tüm tükenmez kalemlere, taşlara sürttüğüm tarama uçlarına, bandırmak eylemiyle deldiğim hokkalara ve içindeki litrelerce çini mürekkebine, çizgisiz defterlerimin her bir yaprağına, düşürmek suretiyle ellerimle hayatlarına son verdiğim tüm hard disklere, CMYK’ya ve RGB’ye ve onların 16bit’inin her tonuna, gözlerimin içine bakan her mönitöre, Heidelberg kasabasında yetişen ve buralara çalışmaya gelen sulu, alkollü, tüm ofset makinalarına, hurufatlara ve ampersandlara, kullanamadığım tüm yakın gözlüklerine, beraber sabahladığım tüm dostlara, aklıma gelmeyen her şey’e teşekkür ederim. Sizler sayesinde yıllarca çok eğlendim ve eğlenmeye devam ediyorum..

İyi ki varsınız tüm varlıklar ve yokluklar...